Çember Olun: On Birinci Ev

10. evde meyve verme yolculuklarımızın zirvesine ulaşmıştık. Sonunda “ne yaptığımı biliyorum” diyebilmiştik. Ancak bu aşamada hala bilmediğimiz şey, bunun yolculuğun sonu olmadığı. Zirve bile yolculuğun sonu değil, sona giden yolda bir araçmış yalnızca.

Burada haritalarımıza göre üretimimiz ne ise onu kristalleştirip ürettik. Ben buradaki kişiye özgü üretimi tanımlamak için “etki” genel terimini kullanmayı tercih ediyorum. Bizlerin biz olması sonucu dünyada oluşturduğumuz etki. Buna tabii ki kariyer de dahil olabilir ancak bununla sınırlı değil. Ben bunu “dünyanın bana maruz kalması sonucu aldığı/yaşadığı şey” olarak tanımlıyorum. Daha detaylı bir sohbeti için 10. ev ile ilgili yazıya bakmak isteyebilirsiniz.

Eğer astrolojik evleri konuştuğumuz bu yolculukta benimleydiyseniz, veya halihazırda evlerin nasıl çalıştığına dair bir fikriniz vardı ise; 12 tane ev olduğunu; bunların 4 çeyreğe ayrıldığını ve her bir çeyreğin 3 aşamadan (evden) oluşan bir süreci temsil ettiğini biliyorsunuzdur. Bunlar sürecin başlangıcı, sürecin devamlılığı ve sürecin dağıtımı gibi kaba şekilde açıklanabilir. Benliğin inşası, bu benliğin icrası, sosyalleşme, genişleme ve etki gösterme gibi çok geniş süreçlerden bahsediyorum.

10. ev de haritanın son çeyreğini ve dolayısıyla son sürecini başlatıyordu. Burada çevremize/dünyaya etkimizi gösterme süreci başlıyordu. Bu alanın bir analizi aracılığıyla bu “etkinin” rengi ve tadı hakkında, hatta daha da önemlisi bizim bu etkiye olan tavrımız hakkında bilgi edinebiliyorduk. Buna benliğin kamusal tecrübesi de diyebiliriz belki.

Bunu takip eden ve devam ettiren de 11. ev. Bu ev geleneksel olarak umutlar, hayaller, idealler evi olarak bilinir. Bu 11. eve bir nebze hakkını veriyor ancak benim standartlarıma göre yeterli bir açıklama değil.

Unutmayın, her ev bir önceki ev ve bir sonraki ev ile bir ilişki içerisinde. Konu 11. ev olduğunda ise bu tam olarak hikayenin zirvesiyle sonunu birbirine bağlayan ev demek oluyor. (bir sonraki ev son ev)

Yani, bu ev her birimizin benzersiz “etkilerinde” uzmanlaştıktan sonra; ve bu etki ve bu etkiye kadarki her şeyin yaşanmasını mümkün kılan ego birikimine elveda demeden önce tecrübe edilen aktivitelerin yeri.

Bu aşamada artık büyüdük, yetişkin olduk, kendimizi inşa ettik ve hatta dünyaya bir etkimiz bile oldu. Bireysel ve kolektif varoluşun neredeyse tüm alanlarını tecrübe ettik ve dolayısıyla fikirler, idealler ve varlığımıza ev sahipliği yapan dünya/insanlık için hayaller/umutlar oluşturduk. Kamusal yaşamımız (10. ev) materyal, duygu, dürtü değil ideal doğurdu. Burası haritanın Kova burcuyla ilişkili evi – düşüncelerin forma sokulduğu ve idealler, fikirler, dilekler gibi semptomların tecrübe edildiği faz.

Çünkü aslında astrolojik konseptler ile ilgili hap bilgiler veya anahtar kelimeler duyduğumuzda büyük ihtimalle yalnızca bu kavramlardan daha büyük olan bir sürecin semptomlarını konuşuyoruzdur. Bir şeyin neden bir şekilde gözüktüğünü veya davrandığını (veya belli bir şekilde tecrübe edildiğini) gerçekten anlamak istiyorsak “neden” sorusunu sormalıyız. Semptomlar yereldir ve zaman, kişi, konu, eğitim vs. birçok faktöre bağlıdır. Ancak semptomu olduğu şey evrensel ve zamansızdır.

Bu şarlatanları ayırt etmek için iyi bir metottur. Eğer yalnızca “bu şey şu demektir” diyorsa neredeyse kesinlikle neden “o şeyin o şey demek” olduğunu bilmiyor demektir (öyle bile olmayabilir ayrıca).

Çünkü bir şeyin sebebi her zaman bu bilginin kendisinden daha ilginçtir. Ve sebebi biliyor olsaydı, kesinlikle ondan bahsetmeyi tercih ederdi.  

Dünyaya etkimizi yaptığımız ve kamusal yaşadığımız sürede dünyayı tamamıyla tecrübe ediyoruz ve fikir/idealler oluşturuyoruz. Bu süreci organik olarak takip eden aktivite alanı da bu yeni bulunan idealleri yansıtan değişimleri hayata geçirme arayışı oluyor. Burada kolektif tecrübeler devreye giriyor.

İlk sosyalleşme evinde (3. ev), düşünmeyi ve konuşmayı (kaba terimlerle) öğrendik, ikincisinde (7. ev) “öteki”yle tanıştık ve karşılıklı bir ortamda (2 kişi, 2 taraf) sosyalleşmeyi öğrendik. En sonuncu sosyal ev olan 11. evde ise sosyalliğin en evrimleşmiş hali olan “ortak hedeflerle hareket eden toplulukların” tecrübesi yaşanıyor. Bu her birimizin en yontulmuş sosyal benliğini gerekli kılıyor çünkü aynı zamanda egolarımızın da biraz da olsa kenara bırakılması istiyor. Büyük değişimler için daha fazla insan gerekiyor – “daha fazla insanın” ya da başka bir deyişle “grupların” operasyonları da benim egomun minimal ve ehli bir versiyonuna ihtiyaç duyuyor.  

11. evin, benliğin icrasını ve ifadesini tecrübe ettiğimiz 5. evin karşısında olması ilginç değil mi? Değil, çünkü bu aşamada artık ilk 6 evin bireysel tecrübelerle ilgili olduğunu ve karşılarındaki kalan 6 evin her birinin kolektif karşıtlıkları olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Yani, 11. ev kolektif ile birlikte yapılan icraya olan tavrımızı ve bu tecrübeyi yaşayışımızı gösteriyor. Haritalarımızın bu alanı arkadaş gruplarındaki tecrübelerimizi, kolektif çabalara olan tavırlarımızı, yaşadığımız çevre içinde ve bu çevre için ürettiğimiz fikir ve ideallerimizi gösterebilir. Bu çevre bizim küçük arkadaş grubumuz olabilir, parçası olduğumuz organizasyonlar olabilir (şirket, okul, dernek etc.) veya insanlığın tümü olabilir (İnsan türü veya Dünya gezegeni sakinleri de birer grup teknik olarak).

Bir sonraki ev son ev, orada görüşürüz!

On birinci eviniz ve haritanızın geri kalanı hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız rezervasyon için astroadco@gmail.com adresine e-mail atabilir veya Instagram hesabımdan (@astroadco) bana ulaşabilirsiniz.

Bu sitede yer alan tüm yazılar, makaleler, görseller ve içerikler 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. İzinsiz kopyalanması, çoğaltılması veya dağıtılması yasaktır. Kaynak gösterilerek dahi olsa, eser sahibinin yazılı izni olmadan kullanılamaz.